Başta zayıflama olmak üzere birçok alanda kullanılan lahanaya değinmek istiyorum. Başta Karadeniz de olmak üzere ülkemizde üretimi sık yapılan bir sebzedir. Genel olarak, turşu, kapuska, dolma, ve çeşitli yemekler için mutfaklarımızda kullanmaktayız.
Lahananın etken maddesi indol -3-karbinoldür. Buna ek olarak c vitamini ve antioksidan özelliğe sahiptir, yüksek lif içeriği vardır. Lahananın sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi bulunmaktadır.
Johns Hopkins Üniversitesinde yapılan çalışmalar kansere karşı koruyu özelliği olduğunu kanıtlamaktadır. Gebelik döneminde yetersiz tüketilen folik asit bebekte nöral tüp defekti görülmesine neden olabilmektedir.
Hamile kalmadan 2 -3 ay öncesinde folik asit açısından zengin beslenilmesi mineral depolarının korunmasında etkili olacaktır.Amerika da yapılan çalışmalar hamilelik öncesinde ve hamileliğin ilk 2 ayı folik asitten zengin olan besinlerin tüketilmesinin yanı sıra ve folik asit desteği alınmasının nöral tüp defekti riskini azalttığını ve lahananın doğal folik asit içeriğinden tavsiye edilmektedir.
Lahana; Kalp krizi riskini azaltmaktadır, kolesterolün düşürülmesinde etkilidir, mide asidini dengeleyici, doğal östrojen içeriği, metabolizmayı hızlandırıcı yapısı bulunmaktadır. İçeriğindeki A ve D vitaminleri cilt sağlığı (akne, uçuk )içinde anti aging etki göstermektedir. Kabızlık ve kolon kanserine karşıda koruyudur.
Lahana tüketmemesi gereken kişiler; Tiroit hastaları ve tiroit ilacı kullanan kişilerin lahana tüketmemesi gerekmektedir.
Anti koagülan ilaç kullanan kişiler, lahananın zengin k vitamini içeriği nedeniyle kan pıhtılaşmasına neden olacağı için tüketmemesi gereklidir. Mao inhibitörü ilaçlar depresyon tedavisinde kullanılmaktadır. Lahana tiramin yönünden zengin olduğu için depresyon ilacı kullanan kişilerde yüksek tansiyon oluşumuna neden olabilmektedir.
Commentaires