Şeker hastalığı, kabullenilmesi zor bir süreci de peşinde getirir. Hastalığı konduramama, kabullenememe, toplum içerisinde utanma, insülini yapılacaksa yapmaktan çekinme gibi birçok kabullenemeyiş yaşanabilmektedir.
Araştırmalar, şeker hastası olmanın depresyon riskini iki misli artırdığını göstermektedir.
Şeker hastalığı gibi süreğen bir hastalıkla yaşamak, biyolojik ve hormonsal etkenlerle başa çıkmak ve bu hastalığın üstesinden gelmeye gereksinim duymak, gözlere (retinopati), sinirlere (nöropati) ve böbreklere (nefropati) hasar verme gibi komplikasyonları artırma tehdidinin yanı sıra depresyon riskini de artırabilir.
Depresyon ve şeker hastalığı tedavisi, hem şeker kontrolünü hem de depresyon belirtilerini izleyen eşgüdümlü bir yaklaşım gerektirir. Önemli olan, her kişi için en iyişekilde işleyen tedaviyi bulmaktır. Örneğin, şeker hastası olan hafif depresyonlu kişiler düzenli bedensel etkinliklerin depresyon altındaki ruhsal durumu iyileştirdiğini ve kan şekeri kontrolüne yardımcı olduğunu görebilirler.
Depresyonunuz olduğundan kuşku duyuyorsanız, şunları yaparak sağlığınızın yönetimini elinize alın:
> Bir doktora veya başka bir sağlık profesyoneline danışmak
> Toplumsal etkinliklerde yer almak
> Düzenli hafif bedensel etkinliklerde bulunmak
> Depresyon ve şeker hastalığını öğrenmek
> Sağlıklı ve çeşitli besleyici yiyecekleri içerecek şekilde yemek (bir beslenme uzmanı ile konuşun)
> Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bunu korumak
> Alkol hakkında Genel Pratisyeninizle konuşmak. Alkol depresyonu daha da kötüleştirdiği için, ondan tamamıyla kaçınmanız önerilebilir. Alkol ayrıca depresyon karşıtı belirli ilaçların etkisini de azaltabilir
> Aileden ve arkadaşlardan yardım, destek ve cesaret almak
> Doktorunuzdan tansiyonunuzu, kolesterolünüzü ve kan şekeri düzeylerinizi ölçmesini istemek.
Sağlıklı günler dilerim
Comments